Thursday, May 26, 2011

Bir an önce büyümek



İlkokulda sınıf atlatılan, liseyi hazırlık okumadan bitirmeye göre tercih yapan, üniversitede yabancı dil öğrenme için önemli bir şans olan hazırlık sınıfını okumamayı isteyen, sonuçta hayata birkaç yıl önce başlayan genç arkadaşlarımı düşündüm. Bilinmez bir geleceği bir an evvel, iyi ya da kötü bir kesinliğe kavuşturma telaşıyla acele etmelerine diyecek bir şey yok. Yine de, genç olmanın fazla avantaj sayılmadığı durumlardan birisi olan doktorluk mesleğinin ilk yıllarını tipim sebebiyle tıfıl bir “çocuk” doktor olarak geçirmiş olan bendeniz bile, gençliği kurtulmaya çalışılınan bir dönem olarak göremiyorum. Çocuklarını bir an önce büyütmek isteyen anne-babaların çoğaldığı bir dünyada, bir an önce büyümek, çocuk ve genç olma hakkını kullanmamış olmak tavsiye olunmaz.

3 comments:

Emine Bir said...

Bir özel okul öğretmeni olarak bir tarafan da çocuklarını mümkün olduğunca uzun süre pamuklara sarıp çocuk tutmaya çalışan bir millet olduğumuzu düşünüyorum. İyisini kötüsünü hala bilemiyorum tabi, bir orta yolu vardır muhakak.

melike said...

"Baba,annem bana çocuğum dedi,ben artık büyüdüm,Şeref'in ablasıyım(benden iki yaş küçük kardeşim)neden annem bana çocuğum dedi?" diye babama dert yandığımda,henüz 3 yaşındaymışım.Bir an önce büyümek arzusu, demek ki daha o yaşlarda filizleniyor. Yine 21 yaşımda fakülteden mezun olup(ben de okula erken başlayanlardanım) bizim dönemden cerrahiyi bir tek ben kazandığımda,tam anlamıyla "başım göğe ermişti." Gençken,başarılarınızı tamamen kendinize atfetmek gibi büyük bir yanılgıya düşebiliyorsunuz.Oysa, sonraki yıllarda,hayatın içinde yol alırken,ayağınız her tökezlediğinde,başarının sizden bağımsız olarak,koşullarla da çok ilintili olduğunu farkediyorsunuz. Büyümek,belki de böyle başlıyor;aslında o kadar da "muhteşem" olmadığınızı anlamaya başladıgınızda... Ne gariptir ki gençlik, yaşanırken bir an önce kurtulmaya calışılan bir dönemken,bittikten sonra bütün dünyanın peşinden koştuğu bir ütopya haline geliyor.Neyse ki, bütün bu çelişkilerin içinde değişmeyen bir tek şey var:Gönül asla yaşlanmıyor!

mutlulukmutfaktagizlidir said...

Tümüyle katılıyorum!
Saygılar!