Sunday, November 12, 2006

kariyerinizi kim etkiledi sorusuna cevap


Hürriyet İK'nın soruları iş hayatımızı kimin etkilediği çevresindeydi. Hayatımı etkileyenler, kariyerimi belirleyenler arasından seçim yapmak zor olmadı. Diğer katkıcıların etkisinin boyutu daha az ya da daha çok değil, ama seçtiğim kişinin yeri başka. Sorular ve cevapları:

Hayatta en çok etkilendiğiniz, iş hayatınızda örnek aldığınız kişi kim?

Benim iş hayatım, 1983'ten bu yana, ülkemizin doğusunda ve batısında, ve A.B.D’de, daha ziyade hastalarım ve bilimsel araştırmalardan oluştu. Bu uzunca zaman diliminde hayatıma yön veren sayısız insan arasında, hem kariyerimi, hem kişisel gelişimimi etkileyen başlıca kişi, Yale Tıp Fakültesi profesörlerinden James (Jim) Leckman'dır.

Hürriyet İK: Nasıl oldu, nerede tanıştınız, birlikte mi çalıştınız, ne yaptınız? Bu kişiyle ilgili anlatabileceğiniz bir anekdot var mı?

Jim Leckman ile tanışmamız, hastane bahçesinde aynı seyyar yemek satıcısı önünde kuyruğa girmemiz, ve ikimizin de kuyrukta beklerken elimizde aynı bilimsel makaleyi okuduğumuzu keşfetmemizle olmuştu. Aslında onun çok tanınmış ve önde gelen bir beyin araştırmacısı ve psikiyatr olduğunu zaten biliyordum. Ama birbirimizi yakından tanıma isteği doğuran o konuşmanın sonrasında, öğle yemeklerinde her fırsatta bir araya gelmeye başladık , ilgimizi çeken konulardan bahsettik. Ne mi ilgimizi çekiyordu? Her şey. O New Mexico'daki çocukluğundan, Vietnam savaşı protestoculuğu günlerinden, ben İzmir'den, İstanbul'dan, o psikanalizden, ben beyinin sağ tarafı ile sol tarafı arasındaki farkların kökeninden, aklınıza ne gelirse...Jim Leckman ile bu yakından tanışmanın bir kaç hafta sonrasında, psikiyatri bölümündeki çalışmalarımı bir an evvel tamamlayıp, çocuk/ergen psikiyatrisi bölümüne transfer olmam için bir teklif mektubuyla geldi. Amerikalı olmayanlara pek açık olmayan, gelişim bilimleri ve psikiyatri alanında efsanevi bir yer saydığımız Yale Child Study Center'a, böylece adım attım. Jim Leckman ve bir çok başka lider kişiden, ailelerle, çocuklarla çalışmayı öğrendim, beyin ve gelişim araştırmacılığı becerilerini kazandım.

Hürriyet İK: Bu kişiyi farklı kılan neydi?

Jim klasik bir hocadan çok, karşısındakini merak eden, öğrenerek öğreten bir insandır. 15 yıl sonra onca mesafeye rağmen, yılda bir kaç kez bir araya geldiğim, hayatımdan geçip gitmemiş bir insan olarak kalmasını, "adam yetiştirme"yi kendisinin de geliştiği, öğrendiği bir süreç olarak görmesine bağlıyorum.

Saturday, November 11, 2006

arkadaşının tahlilini yapmak


lise defterlerinde anket sorularına cevap verdiğim arkadaşım S. kendisi hakkındaki değerlendirmemi yazmamı da istemişti. Oturup, onu "tahlil" ettiğim sayfalardan birisini, ukalalığıma sinir olarak, ama saf ve dolaysızlığıma da gizli bir sempati duyarak bloguma koymaya karar verdim. sene: yine 1976. S. bu sayfaların kopyasını bana bir kaç yıl önce yolladığında şöyle demiş:

"Sevgili Yanki,Yirmiyedi yil once benim hakkimdaki bu gozlemlerini okudugumda ne dusundugumu, ne hissettigimi hic hatirlamiyorum. Bunlari senden boyle netve acik ifadeyle duymak eminim ki yararli olmustur. Bu yazindaki ilgiictenlik, ve dostluk cok etkileyici. Daha sonraki iletisimlerimiz dehep dostca ve icten oldu. En net aklimda kalanlar (....) icinIzmire gelisim, (...) Mithatpasa cad.dekievinizde verdiginiz parti, size getirdigim sari tabak ve tepsili cay takimi,sonra Karsiyaka'daki eviniz ve yeni kitapliginizda biraraya gelen aynikitaplar. Sonra bir bosluk var, senin Cumhuriyette cikan kose yazilarin,bulmacalarin ve bunlari topladigin kitabi hediye edisin. Bundan sonra yinebirkac yillik bosluk, ve (......'da) Sule'yle bana geldiginiz aksam disaricikarken size eslik etme teklifinizi kabul etmeyisimin sonradan yarattigipismanlik duygusu. O yillarda yasamdan kacis donemimle ilgili. Sonraki yillarseni hep baskalarindan duymak ve gorusememenin yarattigi uzaklik. Marmara'dakarsilasmamizda sanki hic araya bir donem girmemis gibi dostca sarilmamiz benicok sevindirdi, uzakta kalmis bir dostu tekrar beklenmedik bir sekildekarsimda buldum. Yanki'cim yazdiklarini yeniden okuyunca, diyorum ki, keskebunlari en azindan birkac yilda bir okusaydim. Oyle donemlerim var ki, karar alma asamalari ozellikle, bu yazilanlar bana yol gosterici olabilirdi.O bir kez okunup bir kosede yillarca solmaya birakilmis bu sayfalardabu defa da sen kendi 27 yil onceki halini goreceksin.Umarim sende de guzel duygular uyandirir." İşte böyle... Ergenlik döneminin arkadaşlığına daha uygun bir örnek bulamıyorum. Tam da, ergenlikten gençliğe diye bir kitabın sayfalarını düzeltirken.

Tuesday, November 07, 2006

fen lisesine başvururken



ah, bu da tam lise giriş sınavları zamanından kalma bir kağıt. elle doldurulan bir belge...

ergenlik heyecanı ile kendimi evden dışarı atarken,

fen lisesi nedir, nasıldır, bilemeden.. ankara'ya kadar gittim, o süratle.

bu arada o yıllarda ankara'daki fen lisesi "one and only" idi.

şimdilerde okulun prestiji ne yazık ki o zamandakinden uzakta. 80lerde FL modellenerek ülke çapında oluşturulan fen liseleri de ilk örnek için gösterilen gayretten fazla nasip almayınca, öğrencilerin kapasitesiyle giden okullara dönüştüler.

lise defterleri mart 1976


yandaki sayfayı ne kadar okuyabiliyorsunuz bilemem, ama lisedeki bir arkadaşımın muhafaza ettiği defterine yazılmış, sorulara cevaplar bölümünden bir alıntı... geçmiş fotoğraflarda saçınıza başınıza, ya da, ceketinize filan sinir olabilirsiniz. burada da benzer bir hisse kapıldım. önce sinir oldum, sonra safiyane tavrıma karşı daha az acımasız olmaya karar verdim. aynı arkadaşıma karakter analizi yapıp, davranışsal tavsiyeler verdiğim sayfaları da yayımlayacağım. psikiyatr özentisi diye buna derler:))
bu arada sene 1976.
bu ara lise yıllarından elme geçen malzemeleri de bloguma koymaya karar verdim.