Tuesday, April 21, 2009

düşe kalka


2003'te yazdığım düşe kalka büyümek'in yeni baskısı Doğan Kitap'tan çıktı. eski kitaplarıma talip olan DK için kitabı tepeden tırnağa elden geçirdim. son yıllarda her kitaba kenarından köşesinden "sokuşturduğum" çizgilerimden hazırladım, ve kitaba bolca serpiştirdim. içeriği pek demode olacak cinsten olmasa da, bilimsel yayınlarla ilişkili güncellemeleri de yaptım. eh, daha ne olsun? sıra hiperaktif çocuk okulda'ya geldi. labirent yolculukları ise, kısmet bekleye bekleye kurudu, benim talihsiz ilk kitabım (Remzi K'den çıkmış olmasına rağmen)...

9 comments:

mutlulukmutfaktagizlidir said...

Yankı Hocam, bu yeni bir kitap yazmadığınız anlamına mı geliyor?
Herkes için pskiyatri ve beyin bilgisi serisinin devamı ne zaman gelecek?

müzi said...

biz düşe kalka büyüdük diyorsunuz ya, büyüdükten sonra da hayat düşe kalka devam etmiyor mu? büyümek de düşe kalka, büyüdükten sonrası da... o yüzden bu "düşe kalka" tabirini çok seviyorum. çok hayata dair, çok insancıl geliyor.

Yanki said...

sevgili okurlar, üşenmeyip not yazdığınız için teşekkürler.
düşe kalka büyümek lafını kitaba isim olarak bulduğumda çok sevinmiştim. son birkaç yıldır aynı isimde bir radyo programına rastladım. kavram o kadar kapsayıcı ki, herkes kendine bir yer bulabiliyor.
bir sonraki kitap hazır olmak üzere, mayıs içinde çıkacak. içeriği herkes için dizisi ile uyumlu, biçim olarak yeni bir şey denemekteyim.
düşe kalkanın bir devamı olsun da isterim, onun da adı "ite kaka okumak" olabilir:))

mutlulukmutfaktagizlidir said...

Yaşasınnn, işte almak istediğim haber buydu, yeni kitabıma kavuşacağım günü iple çekiyorum.
Unutulmaz olan Postacı filminde, Postacı, büyük şair Pablo Neruda'ya, "şiir yazıldıktan sonra okuyucusuna aitttir" demişti.
İte kaka okumak ta çok anlamlı!
İlk fırsatta bir okulöncesi öğretmeni olarak çocuklara yönelik yazdığınız kitaplarınızı alacağım!
Saygılarımla!

Anonymous said...

düşe kalka, hayatımız boyunca:))
sevgiler...
melis

s. said...

eh bizim gibi okumayı okulda bırkamışlara da böyle bir kitap (ite kaka okumak) lazım gelir :)))

Ebru said...

Yazdıklarınız bizim açımızdan seve seve okumak olarak adlandırılacaktır.Yazdıklarınızdan örnekler vermediğim konuşma yapmıyorum söz konusu çocuk büyütmek olunca. Teşekkürler.

yeşim salı said...

Düşe kalka büyümek'in 30.sayfasında bebeğe duyulan aşkı okurken,ister istemez 8 sene önceye gittim ve kızımın sabahlara kadar ağladığı o geceleri anlamlandırabilmek için tuttuğum ajandamın sayfalarındaki"galiba ona aşık oluyorum" notum gözümün önüne geldi..bir tutam şaçı ve elinin iziyle birlikte.İlerde bu ajanda onun için önemli bir hatıra olacak,ben açmı,tokmu gazımı var diye emzirmenin dakika dakika notunu tutup bazı geceler üşenerek sayısız uyandı..yazıp uykuya dalarken o zaten 1 yaşını bitiriyordu ve benim akıl erdirme çabalarımın sureti olan defter ona bir anı olarak kaldı.akıl erdirme çabalarım..? konular değişti ,ama hala devam ediyor,ve benim yolum sayenizde artık daha doğru.

yeşim salı said...

Konu:endişe
Sf:62
Anımsanan:Kızımı doğduğu dakikalarda yanıma yatırdıklarında ilk hissettiğim duygu ,kim ne derse desin mutluluktan önce endişeydi.Tanımlamam gerekirse,karaciğerimi,midemi yada böbreğimi karşıma koymuşlar gibi hissetmiştim, hassas ve mikroplara açık,şimdi ne işi var orda onun karnımda gayet iyiydi duygusunu yaşamıştım.Acaba doğanın dengesimi ,onun bağışıklık geliştirme süreciyle birlikte benimde korumacılığım azaldı.