Okul konferanslarında, gittiğim okulun öğretmen ve yöneticileri, çocukların anne ve babaları, tek tük meraklı ya da yolunu şaşırıp gelmiş çocuk.... her zaman şaşmaz ve mükemmel bir harman oluşturur. Teorik konuşmalarımız hızla pratik zeminini bulur; içtenlikle söylenen görüşler, arada kendi istediği biçimde istediği fikri ifade etmediğim için bana kızgın birkaç yorum ile renklenerek devam eder.
İzmir’de Ekin Koleji ve Amerikan Kız Lisesi’nin ev sahipliğinde, Fethiye’de İstanbul’dan Fethiye’ye göçen Zeynep Kocasinan’ın Neşe hnm liderliğindeki (soyadını hatırlayamadığım için mahcubum) rehberlik araştırma merkezi ile işbirliği yapmasıyla son birbuçuk ayda 3 ayrı okul ruh sağlığı konuşması yaptım.
Bir de, BÜMED’deki “çocuğumuzu hangi okula verelim” teması ile (sorusu ile değil, çünkü bu soruya bir cevap olmadığı gibi, var ise de verecek adam ben değilim) olan konuşma vardı.
konuşmaların webe yüklenebilir olanlarını websitemin konHepsinde de, tam isabet sorulara kulak verip, çocuklarımıza ilişkin kaygılarımız ve bu kaygıyı körükleyen sistem sorunlarını irdeledik. İzmir Amerikan’daki konuşmanın özelliği de okulun 1970lerin ortasına kadar benim bisiklet sürme ve oyun alanımın bir parçası olması, okula ilişkin sayısız hatıranın konuşma anında aklımı kurcalayıp durmasıydı. Evimizden yürüyerek 3, koşarak1 dakika mesafedeki izmir amerikan kampüsü, izmir’in zamana dayanan köşe taşlarından birisinin sağ ve salim olduğunu gösterdi bana. İçim rahatladı. Kalıcı, değişmeyen kurumlara da ihtiyaç var. Yenilerden Ekin koleji ise, tutarlı bir çizgi oluşturma yolunda gözüküyor. Kurucular ve yöneticileri niyetlerini sürdürmek için gereken fikri zemin sağlamlığına sahipler.
ama her zaman bir kural var; okulların ideal olanı, aklımıza ve gönlümüzde olanı yapması mümkün değil. Barbiana kitabını hatırlayanlar, 1970lerin deneysel sosyalist italyan okullarının bile çöküveren ütopyalar olduğunu akla getirirlerse, okullara daha insaflı olacaklar. eğitimin özü ile ilgili olmayan ayrıntılarda boğulmak yerine böylece okulların düzeltebileceği bir çok hata ve giderebileceği bir çok eksik ile uğraşmak mümkün olur.
Tuesday, June 17, 2008
Subscribe to:
Post Comments (Atom)
No comments:
Post a Comment