konuk olduğum televizyon programlarından birisinden çıkmaktayım. yayın kurumu görevlilerinden birisi, "sizin telefonunuzu isteyen dinleyicilerimiz var"; ben biraz refleks ile, "neden ki?"; görevli, " muayene randevusu için herhalde"; ben:"o zaman epostamı verebilirsiniz,", görevli, "ama nasıl randevu alacaklar?"; ben: "bu bir tanıtım programı değil, iş telefonumu vermek hem uygun değil, hem de istemiyorum". kızcağız, biraz şaşkın, ne kadar gıcık birisi olduğumu düşünüyor. "televizyondan bakıp, doktora gidilmez ki" diye devam ettim.
televizyon kanallarında, en saygın olanlarında bile, sağlık programlarının "ücretli katılım"la olduğu söylentileri ayyuka çıkınca, kızcağızın benim bu muhafazakarlığımı anlamasını beklemek beyhude belki de... bu sebeple doğrudan bir sağlık programına, "tedavi edici" kimlikle çıkmaktan kaçınıyorum. televizyona doktor kimliğiyle katılımı sağlık açısından bir eğitim amacı var ise, kabul edilebilir buluyorum.
Wednesday, May 07, 2008
Subscribe to:
Post Comments (Atom)
4 comments:
Merhaba
Bence siz doğru olanı yani 'etik' olanı yapmışsınız.Acaba medyaya çıkan herhangi bir avukatın yada bir mühendisinde telefonunu istiyorlar mıdır? En çok bizim meslek gurubumuz buna müsaitmiş gibi görünüyor.Belkide sizin dışınızda çoğunluğu oluşturan medya doktorları olabilir buna izin veren...
o insanları şunun için anlıyorum: doğru doktoru bulabilmek o kadar zor ki! bunu söylemek çok garip ve bir o kadar da acı...hele de son zamanlarda, pazarlama haline gelen, ticaret haline dönüşen sağlığımız (ntv deki programda da değindiniz biraz ya hani). eğer yanlış yerdeyseniz, sakat kalabilir ya da ölebilirsiniz. ve çok da güvenerek, kendinizi zorlayarak gittiğiniz özel hastanelerde bu başınıza gelebilir.
sağlık programlarının eğitici olduğu kuşkusuz ancak bu tür programların daha çok hekimi tanıtıcı vasfa sahip olduğunu düşünüyorum..aksi halde yurdum insanı ilk tanıyı koyan hekime güvenir diğer hastaneleri tanıyı doğrulatmak adına gezmezdi..
böyle de bir güven sorunumuz var..
nedenleri tartışılır şüphesiz. :)
Yanki Bey, merhaba
Her meslegin zorluklari var. Zaten terapi, Turkiye'de yeni tutunan bir tedavi yontemi iken, insanlari - ozellikle kadin oldugunda- bekar diye dışlayan ya da - sanki bir ayipmis gibi - ki ağır sahsi elestiri konusu haline getiren bir yaklaşım var.
Kendi hayatinda ve toplumda - bekar olmasina ragmen ve belki de uygunsuz ilişkileri reddettiğinden-hayatından memnun insanlara karsi ayrimcilik yapilabildigini terapide ilk ve hayatımda da son defa gormus olmayi dilerim. İliskilerde insanlari desteklemek ve insani zorluklara karşı teçhiz etmekle , iliskiye zorlamak ve bekarsa dışlamak arasındaki farkı uygulayamamak - maalesef- daha ziyade ciddi bir terapist meselesi. Sizin gibi, mesleğinize güvene davet edenleri bu konuya ilgi göstermeye çağırıyorum. Tüm saygı ve sevgilerimle
Post a Comment