"Uzun cümleler:
Olayı anlattığımda eşim, “cümlelerin çok uzun, bazen takip etmek, anlamak çok zor oluyor, insan yoruluyor,” dedi. Olayı anlatayım. Geçenlerde kitapçıda oyalanıyorum; oyalanacak başka bir yer bulamadım mı, diye düşünebilirsiniz. Hayatımda en zevk aldığım faaliyet kitap karıştırmak ise, nerede oyalanayım? Dibinde durduğum kitap yığınının ardından “dr yankı ve şule yazgan yazmış” diye bir ses yükseldi. Tarifinden anladığım kadarıyla yaz aylarında yayımlanmış olan “250 soruda: çocuğunuz sizden ne bekliyor?” kitabımızı yanındaki daha genç sesli birisine gösteren bir hanım. Bu hanıma gözükmemek için, sanki görür görmez tanıyacakmış da bir tür ayıp olacakmış gibi, büzüştüm. Genç sesli olan (ve kitabı alması tavsiye edilen) hanım, “Ayy, o ne öyle... Çok kalın. Öğretici, ciddi bir şeye benziyor. İstemem öyle şey” diye cevap verince içime bir rahatlık geldi. Hani övüldüğünüzde kendinizi gergin hissederseniz; ters bir şey söylenmesi tatsız bir rahatlık verir. Artık ne yapacağınızı biliyorsunuzdur. Öyle oldu. Kitabı kendisiyle beraber yazdığımızı eşime hatırlatmayı unuttum. Cümlelerimi kısaltmam iyi olacak yine de..."
bu gazete yazılarımdan birisinden alınma...
beni neden konusmaci olarak çağırırlar, kitaplarımı neden okurlar, diye düsünürken öylece yazdıydım, daha doğrusu olay oluvermisti. ne cosku yaratırım, ne de motive ederim; cynical bir bakıs açısı ile, bol bol bilgi... Kitapçıdaki genç kadının dediği gibi. fazla ciddi, sıkıcı...
bunu tercih edenlerle aynı kafada olmak hosuma gidiyor aslında...
6 comments:
Merhaba Yankı Bey,
Blogunuzu az önce keşfettim. İyi ki keşfetmişim, Çanakkale Biga'lıyım. Keşfedilme yazınızda takıldım kaldım.
Bir solukta birçok yazınızı okudum.
4 aylık bir kızım var ve yarın ilk işim "Çocuğunuz Sizden Ne Bekliyor" kitabınızı almak olacak.
Sevgi ve saygılarımla...
Hülya Şenlik Işık http://bebekli.yemeksenligi.com
Bol bol bilgilere çok ihtiyacımız var. Keşke daha çok okuyup, yazabilsek.
Umarım "kalın, öğretici, ciddi kitaplar" yazmaya devam edersiniz, biz de okumaya...
çocukluğumuzdan beri bize kitap okumak aşılanmadığı için, bunu bir sevgi şekli, bunun bir dostluk, bunun bir kendini keşfetme yolu olduğu öğretilmediği için, kalın kitaplar bize sadece okullardaki ders kitaplarını hatırlatıyorlar galiba(yeterince uzun cümle oldu mu? :) ).
kitaplarınızın bilgilendirici olduğu tartışılmaz ama bunlardan gerçekten yararlanması gereken bireyler bence 'ay ne o öyle kalın kitap' diyenler.cümlelerinizin uzunluğu ve karmaşık gelebileceği gerçeği, bu tarz insanların alabileceği faydayı ortadan kaldırıyor.bir de tarafsızlığa özen gösterir tarzınız bazen konunun netliğini azaltıyor.şöyleki etrafta öyle çok belirsizlik varken insan okuduğu şeyden net çıkarımlar almak isteyebiliyor.ben yine 'o kesim 'dediğim grubun daha kesin ve net ayrıntılarla sıkılmadan öğrenebileceğini düşünüyorum.kısaca; aydınlanma bireyden başlar ve bunun için sizler gibi değerli insanların sunacağı herşey gelecek için önemli diye düşünerek bunları yazıyorum.
bir insanin, baskasinin nasil bir sahsiyeti olduguyla ilgili olusturdugu bir fikir, kendisindeki bir ozelligi yansittigi ilkesi dogru mu ya da ne oranda dogru?
Cevabinizi beklerken
tesekkur ederim
iz mi, hem bilgilendirici hem ilgiyi canlı tutan çok muzur bir doktorsunuz!
Saygılarımla!
Post a Comment