Sunday, November 10, 2013

somut 4üncü sayfa: Profeminist çizgilerim


12 Eylül sonrasında kapatılma riski düşük legal yayınlardan kültür-edebiyat dolayımlı bir düşünce (haftalık) gazetesi olan yazkoSomut idi. Gazetenin 4üncü sayfası 'feminizm' çerçevesinde okunabilecek yazı ve anlatılar yayımlayan, yarıbağımsız bir bölüm olmuştu.
Bende, 1982'de İzmir'de tıp fakültesi son sınıf öğrencisiyken  'profeminist' sayılabilecek bir çizgide hazırladığım karikatürleri (Zeynep Tümer ile beraber) yazkoSomut'un 4üncü sayfasına yollamaktaydım. 
Derginin katkıcıları 30+ yıl sonra bir 'tribute' yayımladılar. 
(4üncü sayfa: ülkemizde feminist yazıçizinin önemli bir evresini özetleyen okuması hoş bir kitap, Stella Ovadia ve Evin Doğu yayına hazırladı).
Kitapta o dönem 'kadınİnsan' başlığıyla yayımladığımız bant karikatürler de yer alıyor.

Bu hatırlama kitabı için hazırladığım (her telden) çizgi makalenin ikinci sayfası da  kitapta yer aldı; ancak birinci sayfa gözden kaçtığı için yayımlanmadı. Bütün olarak daha iyi anlaşılacağı için ben kendi hazırladığım iki sayfayı buraya yapıştırıyorum.








kızlı erkekli deyip evlerin içine saldıranlara anılardan bir yanıt: gençlerin cinsel özgürleşmesi için tıp (1984, GençlikToplum dergisi için yazıçizim)





1983'te başladığım hekimlik zorunlu hizmetine 1984 yılında 16 ay zorunlu askerlik arası vermiştim. Sonra devam etmek üzere, tabii. 1983-87 arasını nereden kaynaklandığını bilemediğim değişik zorunlulukları yerine getirerek geçirdim.
1984'e dönelim. Doktorların askerliklerinin 2 aylık 'acemi' eğitimini (o dönemde) yaptıkları Etimesgut'tayken haftasonları izinli çıkabildiğimde nasıl tanıştığımı hatırlamadığım birkaç arkadaşın çıkardığı Gençlik ve Toplum dergisine katkıda bulunmaya başladım. dergiyi iletişim yayınları çıkartmaktaydı, Mehmet Şenol ve Tanıl Bora da içeriğini yönetmekteydiler.
Bir türlü tam sonuca ulaşmamış heveslerimden 'çizgili makale' olarak hazırladığım  'doktorunuz diyorMUŞ ki' iki sayı yayımlandı. Sonrasında ne oldu, inanın hatırlamıyorum. basit cevap, Kıbrıs'a tabip asteğmen olarak gittim, ve her şey bir yana savruldu. Askerlik hatıralarımı ayrıca yazarım. Konudan sapmayayım,
aşağıda gördüğünüz çizgi makaleleri temel özgürlüklere düşmanlığın tırmanışta olduğu bugünlerde tekrar masaüstüne çıkarmak hazin bir durum, ama burası böyle. 30 yıl önce genç bir doktorken 30 yıl sonra özgür bir ülkede yaşayacağım umudu ve parçası hissettiğim topluma bir katkıda bulunma hissi beni zorunlu zorluklara dayanıklı kılıyordu.
Bugünkü gençlerin de dayanmak için daha güçlü gerekçeleri olacak.
doktorunuz diyorMUŞ ki, doğum kontrolunu sağlayan araçların cinsel özgürleşmeyi sağlayacağını muştulayan Freud'a atıflar içeren, bir yandan gençlere ne var, ne yok onu anlatmaya çalışan safça diyemeyeceğim bir çizgi metin. Kopyadan okuyup görebilirseniz geri bildiriminizi esirgemeyin.




Friday, November 08, 2013

DEHB için okulda ne yapılabilir?


Okulda DEHB olan çocuklar için ne tür düzenlemeler yapılabilir? Öğretmenlerin ne gibi katkıları olabilir?
Tipik gelişen çocuklara göre beyin gelişimleri yaklaşık 2.5 yıl kadar geriden takip eden DEHB tanılı çocuklar başka çocuklar için uygun sayılabilecek eğitim ve davranış kontrol yükünü taşımakta zorlanırlar. Uyum sağlama problemleri ortaya çıkar. DEHB’li çocuklarda sınavlarda ve öğrenme ortamlarında zaman ve mekan kullanımı açısından dikkatteki yetmezlikler (kolay dağılma, zaman kullanamama gibi) hesaba katılmalıdır. Sınıfta 25’i aşmayan öğrenci sayısı, düzenli bir ortamın varlığı, ödev ve sınavların ‘doz’unun çocuğa göre ayarlanması ve sınıfta çocuğu destekleyici bir öğretmen yardımcısı gibi düzenlemeler yararlı olur. Öğretmenlerden başka ne beklenebilir? Yönergelerinin ve ders anlatımının herkes tarafından açık ve anlaşılır olması, çocuk-öğretmen mesafesinin yakınlığı, öğretmenin fazladan ihtiyacı olan çocuğu gözetmesi, çocuğun iyi ve güzel sözler duyması.

DEHB nasıl tedavi edilir? İlaçlara ne zaman ihtiyaç duyulur?


DEHB nasıl tedavi edilir?
Çocukların öğrenmelerinde, ailesel düzenlerinde, okul ve sınıf içi yaklaşımlarda DEHB’ye eşlik eden ya da belirtileri tetikleyen koşullar (aile ve okul tutumları, sınıftaki öğrenme ortamı, çocuğun öğrenme zaafları) çocuğun ihtiyaçlarına uygun hale getirilebilir veya geliştirilebilir. Bu başarıldığı ölçüde, çocuğun “kendini gerçekleştirmesi”, gelişiminin kendi yolunu izlemesi mümkün olur.
DEHB’de ilaçlar ne zaman kullanılır?
DEHB tedavisinde özellikle bilgişlemi hızlandıran, dikkat ve uyanıklık düzeyini arttıran ilaçlar, çevresel düzenlemeler yeterli olmadığında ya da istenen süratte etki oluşmadığında kullanılır. İlaç tedavileri dikkat sorunları uzun süreli olsa bile öğrenme ve benlik gelişiminin ana basamaklarının gerçekleşmesi ölçüsünde kullanımı sürdürülür. Özellikle küçük yaşlarda kazalar, başkaları ya da kendisi için tehlike oluşturan davranışlar, sosyal uyumun ciddi biçimde etkilenip çocuğun dışlandığı ya da öğrenmedeki açıkların hızla büyüdüğü durumlar ilaç tedavisinin hızlı etkisinden yararlanmak ve diğer yaklaşımların etkinliği için zaman yaratmak için gerekliliğe işaret eder.



DEHB var mı yok mu? şüphe ne zaman doğmalı?


DEHB var mı yok mu şüphesi ne zaman doğmalı?
Çocuklar yaşıtlarının çoğunun rahatlıkla yaptığı, rahatlıkla uyabildiği düzene uyma davranışlarını gösteremediklerinde, yaşıtlarının kolayca öğrenebildiği bazı becerileri (bir takım şekiller, çizgiler ya da defter, kalem kullanımı, resim yapma gibi becerileri) yeterince geliştiremediklerinde bu kuşku doğuyor. İyi bir okulöncesi eğitimdeyseniz zaten öğretmenler ebeveynlere yol gösterici olabiliyorlar. Kuşku, tanı demek değil, ama çocuğun incelenmesi gereği anlamına geliyor.

annebabalar küçük yaşlarda ilk belirtileri nasıl fark edebilirler?


Anne babalar tanı almadan önce ilk belirtileri nasıl fark edebilirler?
DEHB, bir kendini kontrol problemidir. Her yaşın çocuğundan bekleyeceğimiz kendini kontrol düzeyi farklıdır. Örneğin, 2 yaşındaki çocuğa bir şeyi elleme dediğinizde buna uymasını, sözümüzü dinlemesini beklemiyoruz. Dört yaşına gelmiş bir çocukta kardeşine vurma dediğimizde durabilmesini ya da baban geldi kapıyı aç dendiğinde buna çok problem etmeden uymasını ya da uygun bir itirazda bulunmasını bekliyoruz. Bu çocuğun ‘boyun eğmesi’ değildir; daha ziyade o yaşlarda hem anlama ve dinleme becerisinin hem de başkalarıyla iyi ilişkiler kurma arzusunun doğal bir sonucu olarak ortaya çıkıyor.

dikkat eksikliği hiperaktivite bozukluğu nedir? çok kısa


Dikkat eksikliği-Hiperaktivite bozukluğu nedir?
Dikkat Eksikliği ve Hiperaktivite Bozukluğu (DEHB) dikkatin kolay dağılması, küçük yaşlarda aşırı hareketlilik, ve dürtüsellik (aklına eseni yapma, sonuçları hesap etmeme) belirtilerinin benzer yaş ve gelişimsel düzeydeki bireylere kıyasla daha ağır, sürekli, şiddetli ya da sık yaşanması durumudur.
Herkesin dikkati dağılabilir. Bu zamandan zamana, mekândan mekâna, dikkat edilen şeye göre değişebilir. Çocukların yaklaşık en az % 5’i (büyüklerin en az % 1.5’u) için bu değişkenlik o kadar yoğun ve fazladır ki ‘ölçü kaçar’. Değişkenlik, hayata ayak uydurmayı, duygusal gelişimi ve öğrenmeyi engelleyici olabilir.
Hiperaktivitenin herhangi bir hareket fazlalığından farkı, amacı olmayan, rasgele bir biçimde hareket artışı olmasındadır. Verimsiz ve amacı tanımlanamayacak, ‘maksat hareket olsun’ bir eylem dizisi ortaya çıkar.