Peki, güldüğümüz her durum mizahi mi?
Yolda giderken düşen birisine ilk tepkimizin hafiften gülmek olması gibi. Ilk tepkinin gülmek, ikinci tepkinin acımak ya da yardıma koşmak olduğu bir duruma mizah diyebilir miyiz? Başka birisinin çektiği acıdan kendine bir keyif ya da rahatlama çıkarmaya (ve ötekini acısıyla başbaşa bırakmaya), malum, schadenfreude deniyor.
Alay etmek, aşağılamak, incitmek gibi davranışların sınırında gezip, bunların hiç birini yapmadan, ama karşısındaki (kişide ya da olaydaki) çelişkiyi gözönüne sermekten de kaçınmadan güldürücü olan durumlar mizahın göbeğinde (rakının göbeği gibi, bence en iyisi anlamına).
Schadenfreude’ye dönelim. Düşene gülmek bir refleks, ama sonrasında yardımına koşmak insani bir refleks. Bir duruma güldüğümüzde, bir yandan hüzün hissetmez isek, orada mizah bulabileceğimizi sanmıyorum. Mizah bariz ve apaçık olanı vurgulayarak göstermekten ziyade çelişkiyi hissettirmeye dayanıyor. Pornografi ile erotizm arasındaki farka benzer bir nüans mizah ile mizahsız gülünçlük arasında var.
Düşene gülmeyi ayıplamam, ama mizah bunun ötesinde bir duygu yaratsa diyenlerdenim. O nedenle de, sadece zekice bir çelişki yakalama ya da başkasının gülünçlüğünü bularak teşhir etme bana mizahi gelmiyor.
4 comments:
Düşene gülen biri olmadım hiçbir zaman;düşen ben değilsem tabii...:)
Bir başa çıkma mekanizması olduğu, doğru.
"Pornografi ile erotizm arasındaki farka benzer bir nüans" tanımlamanızı çok ilginç buldum;kalite,estetik ve hitap ettiği duygular açısından çok keskin bir fark.Üzerinde düşünmeye değer...
Ayrıca sayın hocam, düşene gülmek ayıptır...:)
Evet Güzel Yazı Olmuş Teşekkürler..
bence mizahi değil toplumsal etkileşimle gülüyorlar bazıları.
insanın o anki durumuna bağlı bence gülmek içimizden geldiği için:)
Post a Comment