Yemeklerden sonra, "Eline sağlık demeye ne gerek var ki?", diyor bir eş... "Bir kusur olursa, zaten söylerim." Kusur buluculuk yanı çok gelişmiş bir toplumun üyeleri olarak, ziyafet sofrasını bile tanımlarken, "çok iyiydi, çok güzeldi" diye değil, "bir kuş sütü eksikti" diye anlatıyoruz... İltifat yerine.
Hal böyle olunca, eleştirildiğimizde tüylerimiz diken diken oluveriyor; bir kusurumuz bulunacak diye ödümüz kopuyor; herhangi bir hata yaptığımızda ya inkar ediyoruz "hayır, canım yok öyle şey, her şey yolunda, kriz mriz yok", ya da suçu başkasına atıveriyoruz, "hakem taraf tuttu"...
eline sağlık bekleyen eş, yaptığının başkası tarafından farkedildiğini bilmek istiyor sadece. çünkü, sadece, insan olduğumuz için, başka bir insanın bize kendimizle ilgili bir şeyler söylemesine ihtiyaç duyarız. Bu ihtiyacın en yoğun olduğu çağ çocukluk çağımızdır, ama sonrasında da, birilerinin iyi bir şeyler söylemesinden zarar doğmaz.
Sunday, August 07, 2005
Subscribe to:
Post Comments (Atom)
2 comments:
sagol sevgili ikinci ziyaretçim... ne varsa, 4-5-6-A'da var:)
İnsan 100 yaşında da olsa övülmek kendini iyi hissettiriyor.ve sanırım kadın cinsi buna erkeklerden daha fazla ihtiyaç duyuyor .
Post a Comment