Sunday, May 16, 2010

ah bir dahi olsam

gazeteler, radyolar ve televizyonlardan aldığım sayısız sorudan birisine verdiğim cevap ilginizi çekebilir. benzeri bir çok soruyu cevaplamaktan kaçınıyorum: bazen konuyu anlamsız bulduğum, bazen de ayaküzeri vereceğim cevap basına yansırken iyice acayipleşeceği için... bu dahi olsun denen çocuklar konusu tam damarıma bastığı için, kendimi tutamadım. bir başka soru da geçenlerde şöyleydi: şekillerin içini boyamak çocuklarda yaratıcılığı öldürür, şeklinde bir görüş belirtildi. siz ne dersiniz? pek gerekli olmayan bir konudaki neye dayandığı belirsiz bir görüş hakkında görüş belirtmek bir saçmalığa ortakolmak,üstelik o görüşe de bir meşruiyet kazandırmak olacağı için "susma hakkı"mı kullanıyorum:))

aşağıdaki soru bugün cevap yazdığım soru:

Soru: bebeklerin zekasına olumlu katkı yapmıyor mu? 1993 yılındaki araştırmaya göre zekaya olumlu etkisi varken, 2000 yılındaki araştırmaya göre zekaya bir katkısı yok deniliyor. Siz ne diyorsunuz?



asıl cevap. Güzel müzik dinlemenin iyi bir şey olması için zekayı pek de önemli olmayan 3-5 puan arttırması mı gerekiyor?
ek Cevap:
Çocukların gelişmek için karşılıklı ilişki kurmaya, bir makina ile değil bir insanla oynamaya, onu dinlemeye,konuşmaya ihtiyaçları var.
Bir bilimsel görünüşlü palavra daha deşifre oldu, sırada bekleyen de çok. Konuyu tam bilmeyen ailelere zekaya iyi gelir, dediğinizde her şey yapmaya hazırlar. Mozart dinletmek ya da diğer Einstein yapma önerilerinin sağladığı söylenen puanlar zaten çok çok az. Herhangi bir aktivite yapmadan bekleseniz bile kazanılabilecek kadar.

Çocuklar, zeka geliştirici olduğu iddia edilen programlar ile kazanabileceklerinin çok daha fazlasını anne-babalar ile karşılıklı birebir etkileşimden, oyun oynamaktan, kitap sayfalarını karıştırmaktan kazanırlar.

İnsan zekasının en önemli parçası olan "dil" karşılıklı oyun ve konuşma ile gelişir. Bunun için de televizyonu 3 yaşın altında çocukların hayatına hiç sokmamak iyi bir başlangıç olur.

No comments: