Wednesday, May 27, 2009

henüz çıldırmamış olmak


Kötü ya da çirkin olarak adlandırılan davranışlar ne zaman suç sayılıp cezalandırılır? Hukuk felsefesinin alanına girebilecek bu tartışmaya girmeye pek hazır sayılmam. Yine de, Bursa'da 80 küsur yaşındaki bir adam tarafından tecavüze uğrayan genç kızın olası ruhsal durumu hakkındaki görüşümü birkaç gün önce, Banu Güven NTV haberleri için sorduğunda, olayın başından beri düşündüğüm birkaç noktayı dile getirme fırsatı buldum.Soru, "tekrar tekrar muayene edilmenin, bu muayene sırasında potansiyel olarak travmatik bir deneyimi ("tecavüz edilmek") tekrar tekrar anlatmanın ruh sağlığı açısından ne gibi bir etkisi olacağı" idi.Olayın dosyasını vs bir uzman görüşü belirtecek kadar bilmiyordum. Ama, genel ilkelerle yaklaştığınızda, yasal gereklilik ile çocuğun çıkarlarını örtüştürmenin doktor için birincil öncelikte olacağı açık. Tekrar tekrar muayene edilme süreci bu önceliği gözetiyorsa, bu sıkıntı en aza indirilmeye çalışılıyorsa, duruma katlanılabilir, diye düşündüğümü belirttim.
Asıl merak ettiğim ise, bir tecavüzün ağır bir ceza gerektiren suç sayılması için neden ruh sağlığının bozulması gereği görüldüğü idi. Bu ya da başka durumlarda, kişinin ruhsal durumu üzerinde bozucu etki potansiyeli taşıyan, daha teknik bir deyişle "bedensel ya da ruhsal bütünlüğünü bozucu ya da bozma tehdidi taşıyan" (travmatik) olayların ruhsal sonucunun hemen şimdi ortaya çıkmadığı biliniyor. Özellikle travmatize olan kişi bir çocuk ya da ergen ise, ruh sağlığını bozucu etkinin 10-20 yıl içinde bile ortaya çıkması mümkün. Bu duruma beyinsel temel teşkil eden değişikliklerin herkeste hızla ya da hemen saptanabilir olmaması, zararın doğmadığı ya da doğmayacağı anlamına gelmiyor.
Örneğin, çocuklukta cinsel ya da fiziksel kötü muamele görmüş kadınlarda, yıllar sonra ortaya çıkan depresyon sırasında elde edilen beyin görüntülerindeki hipokampus atrofisi, (bellek hücrelerinin aşınması) ya da travmaya bağlı bellek ve duygu sorunları, dün tecavüze uğrayan gençte, bugün henüz ortaya çıkmadıysa, depresyon henüz gelişmediyse, yarın da olmayacak gibi düşünebilir miyiz? Ruh sağlığı bugün bozulmadıysa yarın kesinlikle bozulacak diyememek, ya da şu anda ruh sağlığı henüz bozulmamıştır, demek, tecavüz eyleminin, a da savunmasız durumdaki bir bireye yapılanın cezasının hafiflemesi sonucunu doğurmalı mı?Hukukun bu durumlardaki mantığını bilemiyorum; mutlaka, cezanın suç ve verdiği zarar ile orantılı olması gereğini kanıtlayan “ikna edici” bir cevap bulunacaktır; ama, insanın adalet duygusunu tatmin edici bir cevap almak daha zor olabilir.

"tecavüzcüsü ile evlensin”
Bir doktor arkadaşımın anlattığı trajikomik bir anekdotu aktarayım. tecavüzcüler ile tecavüze uğrayanların evlendirildiği durumların yasa gözünde bir hafifletici ve teşvik edilmesi gereken (hatta olayı suç olmaktan çıkartan) bir çözüm olması için meclis'te ilgili komisyonda görüşme yapılırken, buna itiraz eden uzmanlara, öneri sahipleri, "burası Türkiye, siz bilmezsiniz..." argümanı ile karşılık vermekteler. Uzmanlardan birisi önemli bir noktayı dikkate getiriyor: "tecavüze uğrayanların önemli bir kısmını, erkek çocukları oluşturuyor. Bunlar için de mi aynı mazereti ve çözümü ortaya atıyorsunuz, aynı evlenme önerisini getiriyorsunuz?" Politikacılar, sus-pus...
"Burası Türkiye" diye başlayıp, aydınları ülkemiz gerçeklerini bilmemekle suçlayarak halktan puan toplamaya çalışan her tür eğitsel, mesleki ve hatta siyasi tartışmacıları gördükçe, insanın içinden ülkemiz gerçeğinin ne olduğunu, basitçe gerçeğin ne olduğunu suratlarına haykırmak geliyor.
Türkiye gerçeği yok, “gerçek-altı” var: Saldırıya uğrayanların, öldürülenlerin kabahatli olduğunu düşünen emniyet müdürleri, okulda dayak yiyen ya da akranları tarafından ezik, şişko, inek vs diye rahatsız edilip, dışlanan çocukların "öyle olmasalar" bu durumun ortaya çıkmayacağını düşünen okul müdürleri, çocuklarını başarılı olamadıkları için aşağıladıklarında sistemi, düzeni ya da çocuğu durumdan sorumlu tutarak, kendilerini haklılaştıran anne-babalar... Gerçek-altı’nın elemanları.olma potansiyelini hepimiz bir yerimizde taşıyoruz.

5 comments:

yeşim salı said...

Bildiğim kadarıyla konuya katılmak istiyorum.Tecavüz kişinin psikolojisini bozsun veya bozmasın elbetteki suç.Ne var ki kişi reşit değilse, birliktelikte tecavüz söz konusu olmasa da suç söz konusu oluyor.Burada sanık tarafında yer alanların düşüncesine göre ,kız ve ailesiyle sanığın anlaştığı ve gönül rızası olduğu için olayın tecavüze girmeyeceği düşüncesi,çünkü 14 yaşındaki kız çocuğu şikayetini geri aldı( gerçi sonra savunma ilişkiyi tümüyle reddetti).iddia da, kız ve ailesi durumdan şikayetçi olmasa da ,bu yaşda bir kızla ilişkinin her halukarda psikolojısine zarar vereceği ve tecavüze gireceği..,yani artık şikayete bakılmıyor ve olay kamu davası gibi ele alınıyor.Bu yüzden işin psikolojisi üzerinde bu kadar duruluyor,şikayet geri alındığı için.Aksi taktirde şikayet olsa ve ispatlansa ,eylem kızın psikolojisine bakılmaksızın tabii ki suç.(yanlış anlamışsam lütfen doğrusunu bilen düzeltsin)

Anonymous said...

Geçen gün bir haber bülteninde izlediğim görüntü ve içler acısı yorumu paylaşmak istiyorum.Dünyaca ünlü bir gitar sanatçısı Türkiye'ye gelir,cevizli sucuk ve mesir macunu ikram edilir ve tercüman sanatçıya yediklerinin faydasını anlatır.Cinsel gücü artırdığı bilgisini verir.Sanatçı "peki bunların yanında kadın da veriyor musunuz"sorusunu sorunca herkes güler,acı olan habercilerin yorumu da "gitar sanatçısı espri yaptı",kaah kaah ki ki.
Bir bayan olarak bu haberi izleyince kadının nasıl bir "mal"gibi görüldüğünün daha çok farkına varmanın aşağılayıcı duygusunu hissettim.
Ne yani o zaman kadın neden okuyor,neden çabalıyor ki,madem sadece cinsel obje olarak algılanıyor,öyle görülüyor neden okutuyorlar bu insanları,neden bu kadar paçavralaştırıyorlar ?

mutlulukmutfaktagizlidir said...

Zaten tecüvüzcü ile tecacüve uğrayanı evlenirmek öncelikle tecavüzcüyü ödüllendirmek, ona "aferin, doğru yoldasın, devam et, her gün, her istediğin an'da bu kadına tecavüz edebilirsin" demek!
Ev içi şiddet, tecavüz de yasal sayılır bizimn üllkemizde! Yine kadın suçlanır," kocandır, yapar, sen, mutlaka kızdıracak bir şey yapmışsındır" vs.vs.vs...

Aaaa, bu arada tacize, tecavüze uğrayan erkek çocukları için de tecavüzcüyle evlendirilme şartı getirilirse bütün kirli çamaşırlar ortaya dökülür, ensestlik gibi!
Mağdur, daha çok mağdur olur!
Bütün tecavüzcüler de tecavüz ettikleriyle evlenirlerse maazallah herkes bunu kendine hak görür, bütün evlilikler böyle gerçekleşir falan(!)

mercan said...

beyninizin içini merak ediyorum... ihtiyaç duyulan, aranansınız, olması gerekensiniz, harikasınız...

mercan said...

beyninizin içini merak ediyorum... ihtiyaç duyulansınız, aranansınız, olması gerekensiniz. harikasınız yankı...