Sunday, October 15, 2006
pamuk, nobel, düşmanlar
fransız meclisinin çıkarttığı yasa ile orhan pamuk'un nobel ödülünü alması tarihlerinin çakışması üzerine bir sürü yorum okudum. bu iki olay arasında bir ilişki, hatta bir koordinasyon olması gerektiğine nasıl bu kadar kolayca inanıyoruz diye.
İki durumun da aynı güne denk gelmesi ya da "getirilmesi", sadece 365 günden bir'den bile yüksek bir matematiksel olasılık, diye de düşünülemez mi?
teklif geçen yıl görüşüldüğü sırada yasalaşsaydı, nobel'i vermeyi bekleyemediler, ya da eşzamanlamayı beceremediler mi denmeliydi?
tesadüf, cilve ? jacques monod'nun "chance and necessity", raslantı ve zorunluluğun ilişkisini irdelediği monografını, galiba bu sefer anlayarak, bir kez daha okudugumdan bu yana, toplum gibi kompleks sistemlerin komploya her zaman müsait olmadığı kanaatindeyim;
bir "yaratici", "rejisör", "sahneleyici" ya da "büyük şeytan" varsayımı içeren "antievolutionary" kökenli yaklaşımlar, zihnimizin "causal inference" a (türkçesi, "her şeyi bir sebebe bağlama") yatkınlığına tam uyduğu icin aklımıza hemen yatsa da, ben ilginç bulmaktan öteye geçemiyorum. belki de öyledir, ama neden sadece öyle olsun?
pamuk-nobel-dusmanlarimiz vs düşünce zinciri ile mantığımızı tek bir çizgiye zincirlemekten uzak durmaktan yanayım.
Subscribe to:
Post Comments (Atom)
1 comment:
Karikatürü sevdim. Ve her seyi bir sebebe baglama yatkınlıgının 'öyle' olmamasını...
Post a Comment